Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümü alanlarında faaliyet gösteren Schneider Electric, dünyanın birçok yerinde tehdit altında olan biyoçeşitliliği korumayı ve eski haline getirmeyi amaçlayan bir dizi eylem açıkladı.
Schneider electric açıklamasına göre, Corporate Knights tarafından dünyanın en sürdürülebilir şirketi kabul edilen, çevre ve iklim koruma konusunda uzun bir geçmişe sahip olan Schneider Electric, geçen yıl biyoçeşitlilik kaybıyla mücadele etme taahhüdünde bulundu. Doğayı koruyan aksiyonları hızlandırmayı amaçlayan Schneider Electric, sivil toplum kuruluşları (STK), akademik kurum ve kamu kurumlarından oluşan bir ittifak olan “Act4nature International” kapsamında taahhütlerini açıkladı.
Açıklamaya göre, biyoçeşitlilik kaybı ve çevre bozulmasının endişe verici hızı ve iklim değişikliği sadece yerel ekosistemlere ve bireysel türlere zarar vermekle kalmayıp, giderek artan bir şekilde dünyanın dört bir yanında toplumlar, ekonomiler ve şirketler için olası büyük gıda güvenliği sorunları ve başka zorlukların habercisi niteliğindeki acil bir sorun haline geliyor. Bu sorunun çözümü uyumlu eylemler gerektiriyor ve kurumların bunda rol üstlenmeleri gerekiyor.
Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Schneider Electric Strateji ve Sürdürülebilirlik Direktörü Olivier Blum, “Doğa ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkimizi acilen değerlendirmek zorundayız ancak ekosistemimizi korumak ve eski haline getirmek bundan çok daha fazlasını gerektirecek. Kaynak kullanımının miktarını tespit etmek ve cesur beklentiler hedeflemek kilit önemdedir ancak başarı bizim veya gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeyen somut ve acil eylemlerle sağlanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Schneider Electric biyoçeşitlilik taahhüdünde şu konularda eylemler gerçekleştirecek:
“Biyoçeşitlilik üzerindeki etkisinin miktarını belirlemek ve düzenli olarak yayımlamak… Schneider Electric geçen ekim ayında bir şirketin tüm tedarik zinciri boyunca sahip olduğu biyoçeşitlilik ayak izini hesaplayan “Global Biyoçeşitlilik Puanı” aracını kullanarak dünyanın ilk uçtan uca biyoçeşitlilik ayak izini yayımladı.
2030 yılına kadar doğrudan operasyonlarında net sıfır biyoçeşitlilik kaybını sağlamak ve biyoçeşitlilik hedeflerini bilimle uyumlu hale getirmek, kaynak kullanımını tüm yaşam döngüleri boyunca optimize ederek biyoçeşitliliğin korunmasına katkıda bulunan çözüm ve teknolojiler geliştirmek, ambalajlarda tek kullanımlık plastiklerin kullanımına son vermek, geri dönüştürülmüş karton kullanmak ve CO2 emisyonlarını ciddi şekilde azaltmalarınayardım etmek için tedarikçilerle ortaklık kurmak, STK ve yatırım fonlarıyla ortaklık kurmak ve yerel girişimler için çalışanlar ve ortaklarla iş yapmak. Örneğin tüm tesislerinin biyoçeşitliliği koruma ve eski haline getirme programları uygulamasını ve su stresli alanlarda bulunan tesislerinin su koruma planlarını hayata geçirmesini sağlamak.”
Diğer yandan, söz konusu taahhütler Act4Nature yönetim kurulu tarafından “SMART” olarak kabul edildi.
Ayrıca 2021 biyoçeşitlilik açısından büyük hareketliliğe sahip bir yıl oluyor. Bu çerçevede, “One Planet Summit” ocak ayında düzenlendi, “IUCN World Conservation Congress” ise eylül için planlandı ve “COP15 Biodiversity” de Ekim 2021’de gerçekleştirilecek Kaynak (AA)