Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Kıvanç Katmerlikaya, “İnme sonrası planlanan erken tıbbi tedaviyle beyin kanaması veya tıkanması neticesinde beyin dokusunda oluşan hasarın bir an önce en aza indirilmesi, ilerlemesinin önlenmesi ve beyin işlevlerinin sürdürülmesi amaçlanıyor. Felçte erken tedavi hayati önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Kıvanç Katmerlikaya, dünyada en sık karşılaşılan beyin ve sinir sistemi bozukluğu olan halk arasında inme veya felç olarak da bilinen hemiplejiye ilişkin bilgi verdi.
Katmerlikaya, inmenin risk faktörleri arasında hipertansiyon, obezite, diyabet, yüksek kolesterol, kalple ilgili rahatsızlıklar, ileri yaş, sigara ve alkol kullanımı, hareketsiz (sedanter) yaşam tarzı, beyin kanaması ya da anevrizma, travmatik beyin hasarları ile kalıtımsal faktörlerin sıralanabileceğini aktardı.
Beyin damarlarında tıkanma ya da kanamaya bağlı olarak beyin hücrelerinin zarar görmesi sonucu inme geliştiğini bildiren Katmerlikaya, şunları kaydetti:
“Beynin sağ tarafındaki hasarlanma vücudun sol yarısını, beynin sol tarafındaki hasarlanma ise vücudun sağ yarısını etkiler. Bu durum vücudun sağ veya sol yarısında istemli hareket kaybı veya hareket azlığı, denge kaybı, his bozukluğu, iletişim (konuşma) bozukluğu, görme kaybı ya da algılama bozukluğu gibi bulgulara neden olabilir. Hemipleji belirtileri hasarın yerine, şiddetine ve büyüklüğüne göre hastadan hastaya değişiklik gösterebilir.
İnme tanısı konduktan sonra, yapılan tıbbi tedavi ile beyin kanaması veya tıkanması neticesinde beyin dokusunda oluşan hasarın bir an önce en aza indirilmesi, ilerlemesinin önlenmesi ve beyin işlevlerinin sürdürülmesi amaçlanmaktadır. Tanı detaylı bir fizik muayene ve beyin görüntülemesi ile birlikte konulur. Görüntüleme olarak genellikle bilgisayarlı tomografi (BT) ve/veya manyetik resonans (MR) kullanılır. Hastanın durumu stabilleştikten sonra erken ve geç dönem için rehabilitasyon süreci planlanır. Bu süreçte hastanın zihinsel, fiziksel ve sosyal işlevlerini en üst düzeye ulaştırmak hedeflenir.”
Katmerlikaya, rehabilitasyon sürecinde tedavi için kullanılan yöntemler hakkında da bilgi paylaştı.
Kasların güçlendirilmesine yönelik egzersizlerden, çeşitli nöromuskuler fasilitasyon teknikleri ve hemiplejiye özel geliştirilmiş yöntemlerden yararlanıldığını vurgulayan Katmerlikaya, “Bununla beraber farklı elektrik stimualsyonları, bilgisayar yardımlı yürüme eğitimleri, çeşitli ortezler, konuşma terapisi, psikososyal eğitim ve destek gibi yaklaşımlarda tedavide uygulanmaktadır. Hemiplejide iyileşme süreci ilk 3-6 ayda daha hızlı olmaktadır. Bazı vakalarda yıllar içinde de iyileşme izlenebilir.” ifadelerini kullandı. Kaynak (AA)