Kütahya (Latince: Cotyaeum), Ege Bölgesi’nde yer alan 279.367 nüfuslu (2019 tahmini)[1] Kütahya ilinin merkezi şehirdir. Kütahya bölgesi, kuzey ve batıdaki yüksek dağ sırtlarında doruğa ulaşan tarım arazileri ile geniş bir yamaç alanına sahiptir. Kentin Yunanca adı Kotyaion, Roma dönemindeki adı ise Cotyaeum’dur.
Daha fazla göster
Eski kaynaklara, sikke ve yazıtlara göre Kütahya’nın antik dönemdeki adı “Kotiaeion” (Cotiaeion)’dur[3]. Ünlü Antik Çağ coğrafyacısı Strabon bu adın, “Kotys’in Kenti” anlamına geldiğini belirtmektedir. Kotys, Trakya’da yaşayan Odrisler’den olup, Romalılar’ın MS 38’de Anadolu’ya gönderdiği bir komutanın adıdır. Kütahya Arkeoloji Müzesi’nde bulunan bir sikkede bu ad “Koti” olarak geçmektedir. Kütahya adı, eskisine benzetilerek Türkler tarafından verilmiştir[4]. Şehrin nüfusu 2013 yılına göre 249.558’dir.1927’de 17.000 olan nüfusu, 1990’da 131.000’e, 2000’de 167.000’e, 2008’de 213.000’e 2010’da 235.000’e çıkmış, 2014’te 228.000’e gerilemiştir. Kent’in günümüzdeki belli başlı görülmesi gerekli yerleri Kütahya Kalesi, Cumhuriyet Caddesi (Yeni adı Sevgi Yolu) kentin merkezinde bulunan simgesi haline gelmiş çiniden yapılmış olan Vazo ve tarihi Germiyan Sokağı, Saat Kulesi, Zafertepe Anıtı, Tarihi Hükûmet Konağı (şu an Adliye olarak kullanılmaktadır), Frig Vadileridir.
Kütahya Tarihçesi
Kuruluş tarihi kesin olarak tespit edilememekle beraber, tarihi MÖ 3000 yıllarına uzanmaktadır. Eski kaynaklara göre, Kütahya’nın antik çağlardaki adı Kotiaeon, Cotiaeum ve Koti şeklinde geçmektedir. İl topraklarına yerleşen en eski halk Friglerdir. MÖ 1200’lerde Anadolu’ya gelen Frigler, Hitit İmparatorluğunun topraklarına girdiler ve bir devlet olarak örgütlendiler. MÖ 676’da Kimmerler, Frigya Kralı III. Midas’ı bozguna uğratarak Kütahya ve çevresine egemen oldular.
Alyattes’in Lidya Kralı olduğu dönemde Kimmer egemenliği yerini Lidya yönetimi aldı. MÖ 546’da Persler Lidya Ordusunu yenilgiye uğratarak Anadolu’yu istila etti. MÖ 334’te Biga Çayı yakınlarında Persleri yenilgiye uğratan İskender yörede üstünlük kurdu. Büyük İskender’in MÖ 323’te ölümü ile Kütahya ve yöresi komutanlarından Antigonos’a geçti. MÖ 133’te Roma yönetimine girdi. Piskoposluk merkezi haline getirildi.
1071’de Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Alp Arslan’a yenilen Bizans İmparatoru Romanus Diogenes tutsaklık dönüşü Kütahya’ya getirildi ve gözleri kör edildi. 1078’de Anadolu Selçuklu Devletini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah Kütahya’yı da ele geçirdi. 1097’de Haçlıların saldırısına uğradı. II. Kılıç Arslan kaybedilen topraklarla birlikte Kütahya’yı geri aldı. II. Kılıç Arslan’dan sonra taht kavgaları nedeniyle tekrar Bizans’ın eline geçen şehir, son olarak I. Alâeddin Keykubad zamanında (1233) Selçuklu topraklarına dahil oldu.[5][6] 1277’de II. Gıyaseddin Keyhüsrev Kütahya yöresini Germiyanoğlu Süleyman Şah kızı Devlet Hatun’u Osmanlı Sultanı I. Murat’ın oğlu Yıldırım Bayezid’a verdi. (1381) Germiyanoğulları Beyliğinin toprakları Devlet Hatun’un çeyizi olarak Osmanlılara verildi. (Kütahya ve çevresi dahil) 1402 Ankara Savaşında, Bayezid’i ağır bir yenilgiye uğratan Timur, Kütahya’yı alarak II. Yakup Bey’e geri verdi. Kütahya daha sonra Osmanlılara geçti ve Sancak Merkezi oldu.
Kütahya Coğrafyası
Kütahya, Yellice Dağı’nın (eski adı Acemdağı) kuzey eteğinde, Kütahya Ovası’nın güney kenarında kurulmuştur. Bah’tan gelen Katar Suyu, ovanın ortasından geçer ve şehrin 3 km kuzeybatısında olabilir. Sakarya Nehri’nin büyük bir kolu olan Porsuk Çayı’na katılır. Şehir, ovadan başlayarak, güneye doğru yükselen bir yerde kurulmuştur. Alayunt, Balıkesir Demiryolu istasyonunda yüksekliği 935 m olan yer, çarşı kesiminde 970 m’ye yükselir. Şehrin, iç kale kalıntılarının bulunduğu Hisar Tepesi’nde yükselti 1000 m’yi aşar. Şehir, bu tepe ile Hıdırlık Tepesi arasından bir dere vadisi boyunca yer alır. Şehrin eski çekirdeği, Hisar Tepesi önündedir ve önemli tarihî anıtlar bu kesimde bulunur. Evler, tepelerin yamacına yaslandığı gibi, özellikle yeni semtler ovaya doğru da yayılır. Yeni semtlerde sokaklar ve caddeler, düz ve geniş eski semtlerde ise dar, taş kaldırımlı ve çok defa da yokuşludur. Kütahya batıda Tavşanlı üzerinden Bursa’ya (Marmara Bölgesi) ve Balıkesir’e, (Ege kıyıları) güneybatıda Çavdarhisar ve Gediz üzerinden Ege Bölgesi’ne güneydoğuda Afyon üzerinden Konya’ya ve Akdeniz kıyılarına, kuzeydoğuda Eskişehir ve Bilecik yörelerine bağlanır. Bu durumu, şehrin, Osmanlılar devrinde canlı bir konak yeri ve önemli bir yönetim merkezi seçilmesine sebep olmuştur. 19. yüzyıl sonlarında Anadolu demiryolları yapılırken, Kütahya doğrudan doğruya bu yol üzerinde yer almadı, kısa bir şube hattıyla ana hatta bağlandı. Cumhuriyet devrinde demiryolunun Balıkesir’e uzatılması, şehrin canlılığını arttırdı. Burada bulunan tuğla ve kiremit ocakları ile un fabrikasına, Cumhuriyet devrinde şeker fabrikası (1954) ve azot fabrikası (1961, genişletme 1966) katıldı, çinicilik yeniden canlandırıldı.
Kütahya Nüfusu
Kütahya şehir nüfusu 19. yüzyıl sonlarında 27.000-35.000 arasında tahmin ediliyordu. Bu sırada yapılan demir yolunun Kütahya’ya uğramadan Alayunt’tan geçmesi ve şehre ancak kısa bir yol uzatılması şehrin gelişmesini frenledi, sanatları geriledi. 1921’de Yunan işgaline uğrayarak 13 aydan fazla işgal altında kaldı. Cumhuriyet döneminde Kütahya-Balıkesir demir yolunun ve iyi kara yollarının yapılması Kütahya’yı kalkındırdı. Gerçekte Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımı olan 1927 sayımında 17.300 olarak sayılan nüfus 1950’ye kadar fazla değişmedi (19.500). 1950’den sonraki yıllarda hızlı hamleler gösterdi (1955: 27.000; 1960: 39.700)