Sarıgöl, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan Manisa ilinin ilçelerinden biridir.
Sarıgöl Tarihçesi
Sarıgöl İlçesinin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir.
Halk arasındaki rivayetlere göre ilçenin bu yerleşim alanı deniz seviyesinden alçakta bir göl imiş. Gerek ilçe çevresinde gerekse ilçenin köylerindeki ören yerleri çevre tarihçesinin çok eski olduğunu göstermektedir. Yazılı kitabelere rastlanmamakta birlikte Dadağlı köyü Alafakı mevkiinde (Han Çeşmesi) ve buradaki konaklama yerinin izleri (temel yıkıntıları) ve çevresindeki mezarlık buralarda milattan önceki bir medeniyetin var olduğunu göstermektedir.
Daha fazla göster
Dindarlı köyünün Çarsak yöresinde yanmış bir köy kalıntıları ve bu köye ait Buldan yolu üzerindeki mezarlık (sonradan tarla haline getirilmiş) bu mezarlıktaki taşlarda bulunan Latince yazılar aynı köyün Kulu çeşmesi ve çevresindeki bina yıkıntıları burada bulunan bakır paralar, küpler, çeşitli testiler, buralarda İyonların veya Lidyalıların egemen olduğunu açıkça belirtmektedir. Emcelli köyü doğu kesiminde Süğmezli Çeşmesi ve çevresindeki bina kalıntıları, buradaki dört köşeli bir kuyu kalıntısı, kayalara oyulmuş deniz araçlarını bağlama yerleri, şimdiki ovanın göl olduğunun delilleridir.
Baharlar köyünün doğusundaki Gavur Damı denilen yerde ve toprak tepe mevkisi arasındaki Derbent çayının iki yakasında taşkından koruma bentleri bugün hâlen mevcuttur. Bahadırlar köyü yakınında Çingil, Sığırtmaçlı köyünün kuzeyinde Karain ve Kahramanlar köyü yakınındaki Öreniçi, Selimiye köyünün kuzey tepelerindeki Kara kaya eski medeniyetin izlerinin taşır.
Sarıgöl ilçesi bugünkü yerine burada mevcut gölün kurutulmasından sonra kurulmuştur. Çünkü Smyra (İZMİR), Magnesia (MANİSA), Sardes (SART), Filedelfia (ALAŞEHİR) ve Hierapolis (PAMUKKALE)’ye ulaşan kara yolu Sarıgöl’den geçmekte ve Sarıgöl bu yol üzerinde üçüncü konaklama yeri olarak kullanılmaktaydı. Recep AKINCI, eski Filedelfia (Alaşehir kitabından) ikinci yüzyılın sonlarına kadar başkenti Sart olan Lidyalıların egemenliğinde kalan Sarıgöl çevresi daha sonra Romalıların eline geçti. Roma imparatorluğunun 395’te ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma (Bizanslıların) eline geçti. 1071’de Alpaslan komutasındaki Selçuklu ordularının Bizans’ı yenmesiyle Anadolu’nun fethinde Alaşehir ve Sarıgöl çevresi Selçuklu hakimiyetine girmedi. Bağımsız bir tekfurlu alarak Selçukluların yıkılmasına kadar kaldı. Ancak 1393’de Osmanlı hükümdarı Yıldırım Beyazıt’ın Alaşehir ve çevresini Osmanlı topraklarına katmasıyla Sarıgöl de Osmanlı hakimiyetine geçti.
Halk arasında bir rivayete göre, Yıldırım Beyazıt Sarıgöl ve çevresine yüksek bir yerden bakarken burası neresi diye sormuş. Komutanları ise attan in de gör demişler. O zaman Yıldırım tıpkı İnegöl (Bursa-İnegöl) demiş. O zamandan sonra buranın adı İnegöl olarak kalmış. Osmanlı topraklarına katılan Sarıgöl ve çevresi Yıldırım Beyazıt tarafından komutanlarına zeamet arazisi olarak paylaştırılmış ve o zamanki adıyla üzüm ovası Dündar Bey’e, Bereketli köyü çevresi Afşar aşiretine, Baharlar, Bahadırlar köyleri Bahadır beye verilerek buraları aşiretlerin iskanına tahsis edilmiştir. Uzun yıllar Osmanlı imparatorluğunun Aydın sancağına bağlı bir zeamet beyliği olan Sarıgöl çevresi, 1 Meşrutiyetten sonra Alaşehir ilçesine bağlı bir köy, Balkan savaşından (1913-1916) sonra Belediyelik olmuştur. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunanlar tarafından işgal edilmesi ve Yunan ordularının İlçelere doğru ilerlemesi üzerine 23 Ağustos 1919’da Alaşehir’de Yarbay Muhittin Bey Başkanlığındaki toplanan ilk Kuvâ-yi Milliye Teşkilatına Afşaroğlu Mehmet bey, Alemşahlı köyünden Mazlum bey, Dindarlı köyünden Çavuş oğlu Hüseyin, Sarıgöl’den üç kez belediye başkanlığı yapmış olan Etem Hoca, Hacı İsa oğlu Halil ağa, Arap Süleyman ve Halil Kardeşler, Özpınar (Cabertarar) köyünden Hacı Yitik temsilci olarak katılmışlardır. 16-25 1919 Ağustos tarihleri arasında yapılan Alaşehir Kongresi’ne Sarıgöl’den(İnegöl) Etem Hoca (Sarıhan), Alemşahlı köyünden Mazlum Bey (Ulu) ilçe delegesi olarak katıldılar. 2010 yılında ise Alaşehir Kongresi’ne katılan Etem Hoca’nın (Sarıhan) mezarı Sarıgöl Belediyesi tarafından anıt mezara dönüştürüldü.
Düşmana karşı ilk direniş teşkilatını kurmuşlardır. Her ne kadar bölük pörçük kuvvetlerle düşmana karşı çete savaşları verilmişse de 23 Eylül 1919’da Sarıgöl de düşman işgaline uğramış, türlü zulüm ve vahşeti yaşamış. 6 Ağustos 1922 sabahı Afyon cephesinden taarruza geçen Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk orduları düşman cephesini bozmuş, 4 Eylül 1922 sabahı şafakla beraber Çolak İbrahim Bey komutasındaki süvari birlikleri Sarıgöl’ü düşman işgalinden kurtarmış, 2 yıl 11 ay 17 gün süren zulüm ve vahşet Türk ordusu ve onun mümtaz komutanı Mustafa Kemal Paşa ile halkın direnişi sayesinde sona ermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde bir Belediyelik olarak kalan İnegöl 1938’de Sarıgöl adını alarak Bucak (Nahiye) ve 4 Eylül 1957’de 7033 sayılı kanunla Manisa iline bağlı tam teşkilatlı bir ilçe olmuştur. Sarıgöl ilçesi Manisa iline bağlı ve Gediz ovasının başlangıç noktasının doğusundadır.İlçenin doğusunda Denizli İline bağlı Güney ilçesi ve Uşak iline bağlı Eşme ilçesi, güneyinde Buldan ve Kuyucak, Batısında ise Alaşehir ilçesi vardır. Arazi yüzölçümü 423 kilometrekaredir. Denizden yüksekliği 320 metredir. İç Ege’nin tüm özelliklerini taşıyan bir coğrafi yapıya sahiptir.
Sarıgöl’de Sosyal ve kültürel faaliyetler
Belediye tarafından her yıl 4 Eylül Bağ Bozumu Şenlikleri yapılmaktadır. Sarıgöl’de 2004 yılında Sarıgöl 1. Sultaniye Üzüm Festivali başlatıldı. İlçede 1993 yılında kurulan, Sarıgöl FM adını taşıyan radyo istasyonu 1996 yılında faaliyetine son verdi. 1998 yılında kurulan Sarıgöl Gazetesi yayın hayatına hâlen devam etmekte ve 2008’de kurulan Sarıgöl 4 Eylül Gazetesi ise kapanmıştır. Son olarak ise ilçede haftalık Sarıgöl Gündem Gazetesi yayın hayatına başladı. Sarıgöl’de eski bir gelenek olan Olcak Dede her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi günü yapılmaktadır. Sarıgöl İlçesi’nin Ayan Mahallesi halkı tarafından her yıl Muharrem ayında, aşure ve keşkek günü düzenlenmekte. Bu gelenek 200 yıldan bu yana devam etmekte olup, son 20 yılda bu geleneğe yemekler de ilave edilerek, tüm ilçe halkı tarafından yenmektedir.
Sarıgöl Coğrafyası
Sarıgöl ilçesi Manisa iline bağlı ve Gediz ovasının başlangıç noktasının doğusundadır. İlçenin doğusunda Denizli İline bağlı Güney ilçesi ve Uşak iline bağlı Eşme ilçesi, Güneyinde Buldan ve Kuyucak, Batısında ise Alaşehir ilçesi vardır. Arazi yüzölçümü 423 km²’dir. Denizden yüksekliği 320 metredir. İç Ege’nin tüm özelliklerini taşıyan bir coğrafi yapıya sahiptir.
İlçenin Güneyinde Boz dağları uzantısı olan Karacaali köyü yakınlarındaki Çal dağı (1430 m) ve devamı olan Aktaş yaylası daha sonra Kovanoluk ve Süleymaniye dağları uzanarak Denizli ili topraklarına ulaşır. Yine Bozdağları uzantısı ve Dadağlı köyünün Kuzey tarafındaki Türkmen tepesi (900 m) Dindarlı köyünün kuzeyini kapatan erikli (KOCADAĞ-1400 m)dir. Daha sonra ise Salihli Kula dağlarının uzantısı olup, Çimentepe (ÇÖPKÖY)’den başlayarak doğuya doğru uzanan Uysal dağı (1314 m) İlçenin önemli dağlarıdır. Erikli dağı, Aktaş, Çaldağı arasında yüksek bir plato olan üzüm ovası, Erikli dağı ile Uysal dağı arasındaki vadiye Baharlar ovası, Alaşehir çayının güneydoğusundaki Bereketli ve Afşar ovaları belli başlı ovalarıdır.
Sarıgöl İlçesi hudutları içerisinde yaz kış akan akarsu mevcut değildir.Ancak ilçenin kuzeyinden geçen ve doğudan, batıdaki Alaşehir çayına karışan Koca çayın yatağına yapılan Buldan Barajı ile İlçenin Alemşahlı köyü civarından çıkıp batıya doğru akarak, Alaşehir Örencik köyüne geçip kuzeye dönen Bayıtlı çayının Afşar köyü hudutları içinde Afşar Sulama Barajı ilçe ovalarını hem sulamakta hem de taşkınlardan korumaktadır. Ayrıca Eşme ilçesinin Taşköy köyünden çıkan ve birçok dereleri aldıktan sonra Batıya doğru akarak Alaşehir çayına karışan Avulu Boğazı Çayı, Kocaçaya Bahadırlar köyü yakınlarında karışan Eziler Deresi ilçenin önemli çaylarıdır.
Sarıgöl İlçesinde tipik bir Akdeniz iklimi vardır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Yağışlar ekseri yağmur, Aralık ve Ocak aylarında kar şeklindedir. İlçe merkezine nadiren kar yağar. Kasım-Nisan aylarındaki yağışlar ve Buldan-Afşar barajlarından sulanan ilçe ovası her türlü tarıma elverişlidir. Yaz dönemi altı aylık sıcaklık ortalaması 32 derece, kış dönemi en düşük altı aylık sıcaklık ortalaması eksi 3 derecedir.
Sarıgöl ilçesi bitki örtüsü bakımından Akdeniz iklimi bitkilerinin özelliğini taşır. Çaldağı-Aktaş yöresinde çam ve meşe ormanları, diğer yerlerde ise piynar, kavak her çeşit meyve, az miktarda söğüt ve çınar ağaçları mevcuttur.
İlçenin toprakları her çeşit ürünün yetişmesinde elverişlidir. İlçenin Güney doğusunda bulunan ve ilçeye göre 494 m kadar yüksek olan üzüm ovasında tütün yetiştirilir. Bu ovada ayrıca arpa-buğday, Alemşahlı köyünde en çok tütün yetiştirilir. Çavuşlar köyünde kavun ve kapari’de yetişir. İlçeye bağlı Dindarlı Köyü’nde son yıllarda sertifikalı domates yetiştilmeye başlandı. Dindarlı Köyü domates ile haklı bir ün kazandı. Yurt içersine önemli domates sevkiyatı yapılmaktadır. Dindarlı Köyü’nde ayrıca MTA tarafından sıcak su araması yapılmakta olup olumlu sonuç alındığı ifade edilmektedir.
Kızılçukur köyünde mısır darısı, elma, şeftali, erik, ceviz, badem, kestane ve sofralık üzüm yetiştirilir. İlçe çerçevesindeki köylerde ise çekirdeksiz üzüm, pamuk, tahıl, susam, her türlü yazlık ve kışlık sebze, narenciye dışında her türlü meyve ve zeytin yetiştirilir. Sarıgöl Ovası, dünyanın en kaliteli çekirdeksiz sofralık Sultaniye üzümlerinin yetiştirildiği tek ovadır. Yılda ortalama 210 bin ton yaş üzüm yetiştirilmektedir. Bu üzümlerin 50 bin tonu kuru üzüm olarak değerlendirilmektedir. Yüzde 60’ı yaş olar ihraç edilmektedir.