Site icon 35 İzmir Haberleri

İş sağlığı ve güvenliği alanında kapsamlı eğitim neden önemli?

İş sağlığı ve güvenliği alanında kapsamlı eğitim neden önemli?

İş sağlığı ve güvenliği alanında kapsamlı eğitim neden önemli? . ( İzmir Haberleri 35 )

Ülkemizde 2012 yılında İSG Kanunu’nun kabul edilmesiyle çalışma ve iş hayatının en önemli unsurlarından biri haline gelen iş sağlığı ve güvenliğinde, bu alandaki eğitim de büyük önem taşıyor. Donanımlı iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının yetiştirilmesinde üniversitelerin sahip olduğu imkanlar öne çıkıyor. Uzmanlar, geleceğin İSG uzmanlarının sektörle buluşmasının, laboratuvar ve uygulama imkanları sunulmasının önemini vurguluyor. Eğitim süresince derslerin alanında uzman kişilerle yürütüldüğünü belirten Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümünden Tuğçe Oral, teknik bir bölüm olmasına rağmen İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarını Türkiye’de ilk kuran üniversite olduklarını belirtti.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma Görevlisi Tuğçe Oral, iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İş Sağlığı ve Güvenliği nedir?

Araştırma Görevlisi Tuğçe Oral, istihdamın olduğu her alanda çalışanların emniyetli ve sağlıklı şekilde görevlerini icra edebilmeleri için tehlikelerin ortadan kaldırılması ya da optimal koşulların sağlanması amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalara iş sağlığı ve güvenliği denildiğini söyledi.

İş sağlığı ve güvenliği bölümü olarak, bu alanda nitelikli kişilerin yetişmesini hedeflediklerini kaydeden Oral, “İş sağlığı ve güvenliği teknikeri olarak mezun olan öğrencilerimiz kamu ya da özel tüm iş kollarındaki kurum, kuruluş ve işletmelerinde, ticaret merkezleri, çok katlı yüksek binalar, üniversiteler, meslek liseleri ve yerleşke şeklindeki okullar, alışveriş merkezleri ve topluma açık merkezlerde, itfaiyeler, sivil savunma benzeri acil durum kuruluşlarında görev alabilmektedir.” dedi.

İş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmak bir zorunluluk

2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kabul edilmesiyle istihdam olanağı yaratan ve tehlike derecelerine göre sınıflandırılan tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği birimi kurulmasının zorunlu hale getirildiğini belirten Tuğçe Oral, şunları söyledi:

“Bu kanun kapsamında her işletme kolunda bulundurulma zorunluluğu iş imkânlarını arttırmaktadır. Bu programın kazandırmış olduğu ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Teknikeri’ unvanına sahip olan kişiler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan İş Güvenliği Uzmanlığı sınavına katılma hakkına sahip olup, başarı ile tamamlamaları halinde ‘C sınıfı İş Güvenliği Uzmanı’ unvanına sahip olmaktadırlar. İSG-Kâtip sistemine tanımlı olarak fiilen iş güvenliği uzmanlığı yapanlar gerekli süreyi doldurduklarında sırasıyla ‘B’ ve daha sonra ‘A’ sınıfı olabilmektedirler.”

Her işyerinde ihtiyaç var

“İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü mezunları için istihdamın olduğu her işyerinde ihtiyaç vardır  diyebiliriz” diyen Tuğçe Oral, “Bu yüzden bölüm mezun öğrencilerimizin en büyük avantajı, çalışmak istediği sektör veya alanları kendileri belirleme imkânlarına sahip olmakla beraber; uzmanlık seviyelerini belirlemek yine öğrencilerimizin elinde olmaktadır. Kısaca, kariyer yükselişleri tamamen kendi sorumluluklarındadır. Bu açıdan bakıldığında da bu imkânı sunabilen nadir mesleklerden olması, iş sağlığı ve güvenliği bölümünü diğer bölümlerden ayrıcalıklı kılmaktadır.” dedi.

İSG kültürü oluştu

Araştırma görevlisi Tuğçe Oral, ülkemizde 2012 yılında İSG Kanunu’nun kabul edilmesiyle her geçen yıl alanında nitelikli ya da uzman kişilerin yetişmesiyle toplum içerisinde güvenlik kültürünün oluştuğunu belirterek “Özellikle üniversitelerde İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü eğitim öğretiminin örgün olarak sağlanmasına öncelik verilmesi, bu kültürün oluşmasında büyük önem taşımaktadır. Her sektörde istihdam alanı bulabilen bir bölüm olarak, eğitim ve öğretimin uygulamalı olarak desteklenmesi, üniversite sektör ve öğrenciler arasında etkili iletişimi sağlamaktadır. Böylece, bilinenin aksine iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının aslında işveren, toplum ve devlet açısında pozitif katkıları daha net gözlemlenmektedir.”dedi.

Sektör, öğrenci ve akademisyen buluşmasına destek veren bir üniversiteyiz

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne bağlı olan İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü öğrencilerinin, başta Endüstri Mühendisliği olmak üzere, Kimya Mühendisliği, Ergoterapi, Acil Durum ve Afet Yönetimi, Çevre Sağlığı, İlk ve Acil Yardım, Nükleer Teknoloji ve Radyasyon Güvenliği, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Sosyal Güvenlik bölümlerinde ÇAP (Çift Anadal Programı) yapma hakkına sahip olduğunu ifade eden Tuğçe Oral, “Türkiye’de tüm İş Sağlığı ve Güvenliği lisans bölümü olan üniversiteler arasında sektör, öğrenci ve akademisyen buluşmasına en fazla önem ve destek veren ilk ve tek üniversite olduğumuzu söyleyebiliriz.” dedi.

İSG laboratuvarı olan tek üniversiteyiz

Pandemi koşullarında bile her ay kesintisiz, ücretsiz ve katılım sertifikalı olarak sürdürülen ‘1 KONU 1 KONUK’ etkinliği ile öğrencilerini sürekli desteklediklerini belirten Araştırma Görevlisi Tuğçe Oral, “İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili öğrencilerimizin akademik çalışmalar hazırlayıp, sunabilmesi için öğrenci kongreleri düzenleyerek, basılı kitap haline getirmesini sağlamaktayız. Lisans eğitimi süresince, alınan tüm derslerde alanında uzman kişilerle anlaşmalar sağlayarak, öğrencilerimize deneyimlerini aktarmasını sağlamaktayız. Tüm bunlara ek olarak, teknik bir bölüm olmasına rağmen İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarını Türkiye’de kuran ilk üniversiteyiz.”diye konuştu.

Exit mobile version