İzmir’de bulunan Teknik Tekstil Araştırma ve Uygulama Merkezinde (TEKSMER) yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde bakır, çinko ve gümüş gibi metal oksit bileşikler kullanılarak üretilen lifle “antiviral kumaş” geliştirildi.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Kalkınma Ajansı iş birliğinde, tekstilde yeni teknolojiler geliştirerek yüksek fiyatlı ürünler ihraç edilebilmesi amacıyla kurulan TEKSMER, ürünlerine bir yenisini daha ekledi.
Merkez uzmanları tarafından 2020’de başlayan çalışmalar sonunda antiviral özelliği bulunan bakır, çinko ve gümüş gibi metal oksit bileşikler kullanılarak lif üretildi. Uzmanlar daha sonra, bikomponent lif çekim yöntemiyle üretilen lifleri kumaşa işledi.
TEKSMER Proje Uzmanı Simla Şahin, AA muhabirine, dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının kontrol edilebilmesi için her ülkenin farklı önlemler geliştirdiğini belirtti.
Tıbbi yaklaşımların yanında kişisel koruyuculuğun da alınan tedbirler kapsamında olduğunu dile getiren Şahin, dış ortamla insan vücudu arasında bu koruyucu tedbirlerle bir bariyer oluşturmak gerektiğini söyledi.
Bu kapsamda “antiviral tekstil ürünü” geliştirmek için çalışmaya başladıklarına değinen Şahin, “Amacımız korunmada fiziksel bir bariyerin ötesinde virüsü yok edecek bir tekstil ürünü geliştirmek. Bu doğrultuda bikompanent lif çekim tekniğini kullandık. Burada lif çekim aşamasında yüksek sıcaklıklara ve kimyasallara dayanaklı olan metal oksit bileşiklerini kullandık.” dedi.
Bakır, çinko, gümüş gibi metal oksit bileşikleri lif içine kattıklarını belirten Şahin, bu bileşiklerin antiviral özelliğinin bilindiğini aktardı.
Salgınla beraber hem dünyada hem de Türkiye’de çok sayıda antiviral kumaş geliştirildiğine işaret eden Şahin, “Burada bizim farkımız lif çekim aşamasında antiviral özellikler kazandırmak. İngiltere’de bağımsız bir laboratuvarda yapılan testlerde ürünün yüzde 94,38 virüsü ve yayılmasını engellediği kanıtlandı.” diye konuştu.
– “Yatırımcıların ilgisi var”
Üretilen lifle istenilen boyutta, ağırlıkta, kalınlıkta kumaşın üretilebileceğinin altını çizen Şahin, ürünün kullanım ömrünün de piyasadaki alternatiflerine göre çok daha uzun olduğunu, yıkamaya karşı etkinliğini kaybetmediğini vurguladı.
Firmaların ilgisinden de bahseden Şahin, “İrtibatlı olduğumuz tekstil firmaları var. Onlarla da görüşüyoruz. Yatırımcıların da ilgisi var. Yurt dışından da ilgi duyanlar oldu. Asıl amacımız Türkiye’deki firmalarla iş birliği yapıp bunun farklı alanlarda kullanılmasını sağlamak.” ifadelerini kullandı.
TEKSMER’de koordinatör olarak çalışan Devrim Göktaş Başer de merkezde teknik tekstile yönelik araştırmalar yaptıklarını söyledi.
Merkezin üniversite ve sanayi arasında iş birliği için bir köprü görevi gördüğüne değinen Başer, “Asıl amacımız da teknik tekstile dönüşüm sağlamak, katma değerli ürün üretip satmak isteyen firmalara destek oluyoruz.” dedi.
Başer, Türkiye’de son 10 yıllık süreçte teknik tekstil alanında ciddi farkındalık oluştuğunu vurguladı.
Proje odaklı çalışmalar yaptıklarını belirten Başer, “Yaptığımız ve devam eden işlerimiz var. Örneğin atık polimerlerden ultraviyole dayanıklı kumaşlar ürettik. Devam eden TÜBİTAK projelerimiz var.” diye konuştu. Kaynak (AA)