Konya Şeker, Kurban Bayram öncesi üreticiyi desteksiz bırakmayarak, bugün saat 18:00’den sonra avansların üretici hesaplarına yatırılacağını duyurdu.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Konya Şeker, bahar aylarında gübre, tohum, ilaç gibi ayni ve Ramazan Bayramı öncesi verdiği nakdi destekler ile 1 ay önce verdiği 27,9 milyon TL mazot avansından sonra şimdi de 57 milyon 210 bin TL’lik nakit avansı Kurban Bayramı’ndan 10 gün önce, bugün saat 18.00’den sonra üreticilerin hesabına yatıracak.
Konya Şeker, üreticinin çapa ve sulama masrafları için destek verirken, öte yandan piyasaya çıkacak nakit para aynı zamanda Konya’nın dört bir yanında çarşının pazarın da hareketlenmesine vesile olacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) Genel Başkanı Recep Konuk, kurumların da insanlar gibi karakteri olduğunu, insanların karakteri insanlarla ilişkilerinden kurumların karakteri yaklaşımlarından, duruşlarından belli olduğunu belirtti.
Konuk, şunları kaydetti:
“Nasıl gündelik hayatta bir yaraya merhem olmayan insanlar olduğu gibi halden anlayan insanlar varsa, iş dünyasında da ekonomide de bilançolarından başka şeyi gözü görmeyen ticaretlerinden başka kaygıları olmayan şirketler olabileceği gibi halden anlayan, hayatın içinde, bilançolarındaki başarıları kadar iş yaptığı insanların hayatını kolaylaştırdıkları ölçüde kendini başarılı sayan kurumlar da olur. Hatta bazı kurumların yani Konya Şeker gibi şirketlerin ise yatırımlarının, ticaretlerinin gayesi bizatihi temsil ettiği insanların hayatını kolaylaştırmak, onların işini büyütmektir. Konya Şeker ve onun gibi kurumlar için hiçbir ticari başarı insanların hayatına pozitif manada dokunmanın yerini tutmaz. Malum önümüz Kurban Bayramı. Bayramda üreticiler de her meslekten, her işten vatandaşımız gibi akrabasına, eşine, dostuna gönlünce ikramda bulunmak, çocuklarını, ailesini sevindirmek ister. Yani bu gönlünce olmasa bile yeterince harcama yapabilecek bir bütçe gerektirir. İçinden geçtiğimiz günler üreticinin gelirinin ya olmadığı ya cüzi miktarda olduğu günler. Çünkü, tarladaki birkaç ürün hariç henüz hasadın yapılmadığı, yapılsa, satılsa bile üreticinin henüz parasını alamadığı günler.”
Diğer taraftan birçok ürün için üreticilerin hala masraf yapmaya devam ettiğini hatırlatan Konuk, “Çapaydı, sulamaydı, ilaçtı, gübreydi, elektrikti, mazottu hepsi gider demek. Bu giderleri yani hem tarladaki masrafları hem bayram harcamalarını kendi imkânlarıyla karşılayabilecek üreticilerimiz elbette vardır. Ama Konya Şeker halden anlayan bir kurum olarak masraf ve harcamaların altından nasıl kalkacağından endişe eden bir üretici ortağımız bile olsa onu düşünmek zorunda, onun yükünü hafifletmek, onun hanesine de bayram sevinç ve coşkusu ile huzurunu ulaştırmak zorunda. Şirketimiz yıllardır hiçbir bayramda kenara çekilmedi. Bugün de çekilmedi, bundan sonra şartlar ne olursa olsun üreticimizle yükü paylaşmaya devam edecek. Çünkü kurumları kurum yapan gelenekleridir. Konya Şeker bayram avansı ile sadece üreticimize karşı vazifesini yapmakla kalmıyor, kendi geleneğimize ve duruşumuza sahip çıkıyor. Avansın kelime anlamı ileride yapılacak ödemeye mahsuben erken ödenen paradır, Konya Şeker için ise manası üreticinin halinden anlamak, üretenin omuzundaki yükü paylaşmak, durduğu yeri yani üreticinin yanındaki duruşunu muhafaza etmektir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Sağlıkta güvenlikte, özellikle de gıda da kendi kendine yetebilmek hayati öneme sahip”
Recep Konuk, salgınla mücadelede belli bir mesafenin alındığını, aşılamada yakalanan başarı ile de hayatın kısmen de olsa normalleştiği bir sürecin yaşandığını belirterek, “Normalleştikten sonra unutmamamız gereken hususlar var. Birincisi küreselleşmiş bir dünyada nasıl fırsatlar değerlendirebilenler için dalga dalga yayılıyorsa, sıkıntılar ondan da hızlı yayılıyor. Bugün inşallah üstesinden geleceğimiz sıkıntıların başka şekilde karşımıza çıkmayacağının garantisi yok ve biz bu süreçte şunu öğrendik dünya küresel ama zorluklarla mücadele milli bir mesele.” ifadelerini kullandı.
O nedenle sağlıkta güvenlikte, özellikle de gıda da kendi kendine yetebilmek hayati öneme sahip olduğunu belirten Konuk, “Yaşadık gördük, sağlık sisteminin yetersiz olduğu ülkelerde bırakın tedaviyi hastalar tecrit dönemleri yaşadı, kaderine terk edildi. Yine yaşadık gördük, sağlık malzemeleri, dezenfektan gibi salgınla mücadelede kilit ürünler için ülkeler korsanlık yaptı, uluslararası ticaret kurallarını rafa kaldırdı.” değerlendirmesini yaptı.
Konuk, dünyada çoğu ülkenin bir yandan salgınla bir yandan da yetersiz besleme ile mücadele ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye salgının zorluklarının üstüne gıda sıkıntısı çekmeden bu süreci atlatmasını sağlayan ise işine dört elle sarılan Türk çiftçisidir. Gelecekte de karşımıza çıkabilecek ve dünyada ticareti etkileyebilecek savaş, salgın, gerginlik her türlü küresel çarkların dönmesini engelleyecek krizlerde gıda güvenliğimizin teminatı yine Türk çiftçisidir ve Türk çiftçisinin ülkemiz için gıdada daha güçlü bir tahkimat yapması için yapmamız gereken tek şey dille bolca takdir edilen üreticiyi elle de desteklemektir. Yani övmek, teşekkür etmek bir erdemdir ancak hiçbir güzel söz üreticinin finans sorununa çare bulacak çözümler üretmenin ve girdilere uygun şartlarda erişmesini sağlayacak adımları atmanın, kuraklıkla boğuşurken tarlasına su akıtmanın, ürettiği ürünü ederinden satacağı pazarlama organizasyonlarını kurmanın yerini tutamaz.” Kaynak (AA)