Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle Nisan 2020’de hayatını kaybeden 2 doktor kardeşin ailesi, 14 Mart Tıp Bayramı’na buruk girdi.
Bergama‘da dünyaya gelen Muharrem (55) ve Nuri İdiz (54) kardeşler, anneleri Selvet İdiz’in isteği üzerine doktor olmayı tercih etti.
Meslek yaşamı boyunca birçok hastanede görev yapan Muharrem İdiz, Sağlık Bakanlığından emekli olduktan sonra bir fabrikada iş yeri hekimliğine devam etti.
Mart 2020’nin sonunda halsizlik ve ateş şikayeti üzerine hastaneye başvuran Muharrem İdiz, bir süre evinde istirahat etti. Sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Servisine kaldırılan Muharrem İdiz, müdahaleye rağmen 2 Nisan 2020’de yaşamını yitirdi.
Bir iş yerinde hekimlik yapan Nuri İdiz de ağabeyinin vefatının ardından Kovid-19’a yakalandı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören İdiz, 22 Nisan’da yaşama gözlerini yumdu.
Meslek yaşantıları boyunca birçok hastaya şifa dağıtan doktor kardeşlerin ölümleri en çok 82 yaşındaki anneleri Selvet İdiz’i üzdü.
Evlatlarının acısına dayanamayan anne İdiz, 4 ay sonra hayatını kaybetti.
– “Keşke 14 Mart Tıp Bayramı‘nı bu yıl babamla kutlasaydım”
Muharrem İdiz’in 26 yaşındaki kızı Esra İdiz, AA muhabirine, babasının Kovid-19 tedbirlerine çok dikkat ettiğini ama buna rağmen salgına yakalandığını söyledi.
Babasının bir anda rahatsızlandığını anlatan İdiz, “Nefes almakta zorlanınca hastaneye kaldırdık. Bir gün sonra da vefat etti. Bir kız çocuğu için babaların anlamı çok farklı. Acı haberi alınca sırtımdaki o koca dağın yıkıldığını hissettim. Ben insanları anlamıyorum. Anlıyorum evde oturmaktan sıkıldılar ama evde yakınlarının acısıyla oturmak çok daha zor. İnsanlar kendilerini korusalar, sağlık çalışanları daha çok kendilerini korur. Onlar insanları korumak için yaşamlarını tehlikeye atıyor.” dedi.
İdiz, babasının yokluğuna hala alışamadığını, onu çok özlediğini aktardı.
Hayatının en zor 14 Mart Tıp Bayramı’nı yaşayacağını dile getiren İdiz, şunları kaydetti:
“Bizim için en zor 14 Mart Tıp Bayramı olacak babam ve amcam yok. Keşke bu 14 Mart’ta babam burada olsaydı birlikte kutlasaydık. Onunla gurur duyduğumu yüzüne bakarak söyleseydim. İnsanları kurtarmak uğruna bu meslek yolunda öldü. Babama teşhis konduğu zaman bize de Kovid-19 teşhisi kondu. Ailecek hastanede tedavi gördük. Bu hastalığı yaşamak kolay geldi. ‘Atlatırım geçer bana bir şey olmaz.’ demekle olmuyor. Bu hastalık çok zor. Hastalık her vücutta farklı etkiler gösteriyor. Bazen bir saat bazen de bir hafta sonra hastalar nefes alıp vefat ediyor. Bunun bir garantisi yok.”
Sevgi İdiz de Kovid-19 salgının başladığından bu yana ailecek tedbirler aldıklarını, eşinin o kadar dikkat etmesine rağmen tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini anlattı.
Hayat arkadaşına olan özlemini beraber çekildikleri fotoğraflara bakarak gidermeye çalıştığını anlatan acılı eş, “Onsuz bir yaşam hepimizi üzüyor. Eşim, 14 Mart tarihine ayrı bir önem verirdi. Onun için çok değerliydi. O günü arkadaşlarıyla geçirirdi. Sağlıkçıların yaptığı mücadele devam ediyor. İnsanlar bu salgının ne gibi olumsuz sonuçlara yol açtığını bilmelerine rağmen hala maskesiz dışarıya çıkıyorlar. Ne olur kurallara uysunlar.” diye konuştu. Kaynak (AA)