Genç yaşta ailesinin mermer şirketinin başına geçen Melike Alpay Özmen, yeni projeler ve katma değeri yüksek ürünlerle firmasını büyüttü, sektördeki kadın istihdamının artmasını sağladı.
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2014 yılında mezun olan Özmen, İstanbul’da bir hukuk bürosunda stajını yaptıktan sonra mesleğine bu kentte devam etti. Galatasaray Üniversitesinde ekonomi hukuku alanında yüksek lisansını da tamamlayan Özmen, bazı kurumsal firmaların hukuk işlerinde görev aldı.
Genç avukat, 2017’nin Şubat ayında, Muğla’nın Yatağan ilçesinde mermer sektöründe faaliyet gösteren babası Gökhan Alpay’ı (55) geçirdiği kalp krizi sonucu kaybetti.
İki kız kardeşi bulunan Özmen, babasının ölümünden sonra avukatlığa ara verip 260 çalışanı bulunan firmanın başına geçti.
Kendini bir anda maden ocağında bulan ve kısa sürede işlere adapte olan genç girişimci, firmayı daha da büyütmek için kollarını sıvadı.
Yönetimin başına geçtiğinde firmanın yaklaşık 8,5 milyon lira olan cirosu, 2020’de 84 milyon liraya ulaştı. Aynı dönemde şirketin ihracatı da yüzde 168 artırarak 7 milyon 506 bin dolara yükseldi.
Öte yandan Özmen ile birlikte şirketteki kadın çalışan sayısı da arttı. Gerek üst kademede gerekse fabrikada sayıları artan kadınlar, firmanın çalışan sayısının yüzde 30’unu oluşturdu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Kadın Konseyi ve Ege Maden İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini de yürüten Özmen, avukatlıktan sonra firmasına ve Türk doğal taş sektörüne değer katmak için çalışıyor. Sektörde kadınların ağırlığının giderek artması için mücadele veren Özmen, özellikle tasarım ve katma değerli ürünlere yönelik yoğun mesai harcıyor.
Özmen, ayağında çizme, başında baretle maden ocağında işlerini takip ediyor.
Alpay Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Özmen, AA muhabirine, babasının vefatının kendilerini derinden sarstığını söyledi.
İşin başına geçmeyi bu kadar çabuk beklemediğini dile getiren Özmen, vefattan hemen sonra firmanın yönetim kurulu başkanı olarak göreve başladığını ifade etti.
İlk olarak çevredekilerin kendisine inanmadığına değinen Özmen, şöyle konuştu:
“Babamın kaybından sonra etraftan, ‘Kadın başlarına bu işi yönetemezler. Bu firmayı satarlar. 4 kadın bunlardan 2’si öğrenci, biri yeni mezun bir avukat, diğeri de iş hayatında olmayan bir anne.’ diye dedikodular kulağımıza geldi. Firmanın başına geçtiğimde 27 yaşındaydım. Yönetimin başına da geçince ‘şirketimizin başındayız, yönetimdeyiz. İşler kaldığı yerden devam edecek’ mesajını verdik.”
Babasının yetiştirdiği çalışanlar ve güvenilir ekipler sayesinde adaptasyon sürecinde zorluk çekmediğini vurgulayan Özmen, işe hakim bir şekilde 4 yılı geride bıraktıklarını aktardı.
– Fuarda taziyeleri de kabul etti, iş görüşmeleri yaptı
İşe başladıktan 1 ay sonra Türkiye’nin en büyük doğal taş fuarı olan İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı-MARBLE’a katıldıklarına işaret eden Özmen, burada başından geçenleri ise şöyle anlattı:
“Hem taziyeleri kabul ediyorduk, hem de gelen müşterilerimizle ilgileniyorduk. Ben mermer konusunda, maden konusunda çok da fikri olmayan bir yönetim kurulu başkanı olarak işin başındaydım. Fuarda yardım ediyor gibi destek olmak istiyor gibi gelenler oldu. ‘Bir ihtiyacınız varsa lütfen arayın. Babanız bizim arkadaşımızdı, müşterimizdi’ gibi şeyler söyleyenlerden şunları duydum, ‘Hiç abiniz, amcanız, dayınız, var mı?’
O zaman çok ağır gelmemişti bu bana ama sonradan düşündükçe ağırıma gitti. Hala o anları hiç unutmam. Ben kadın olarak bunları yapmaya muktedir değil miyim diye düşündüm. ‘Maden işi erkek işi, ocağa çıkamaz, fabrikaya gidemez’ dediler. Çok da güzel yaparız, yapmaya da devam edeceğiz.”
– Mermer atıkları ekonomiye kazandırılıyor
Göreve gelir gelmez iş güvenliğine ayrı önem verdiğinin altını çizen Özmen, bu kapsamda yeni tedbirler aldıklarına işaret etti.
Mermer atıklarının tekrar ekonomiye kazandırılması için projeler yürüttüklerini aktaran Özmen, sözlerini şöyle tamamladı:
“Firmanın bünyesinde farklı bir şirket daha kurduk. Burada mermer atıklarından dekoratif objeler üretiyoruz. Aslında bu sektörde öncü bir proje oldu. Firmalar marka kurup bu işe yöneldi. Mermer sektöründe tasarım ve sanatın yer alması gerekiyor. Maalesef artık alışagelmiş bir durum var. ‘Ocaktan çıkaralım keselim blok olarak ihraç edelim’ düşüncesi hakim. Tabii bunları da yapacağız. Ancak mermer binlerce yıllık bir doğal zenginlik. Türkiye, mermer denilince ilk akla gelmesi gereken ülke. Dünyada hep İtalya, İspanya Yunanistan başta geliyor. Ancak dünya rezervinin yüzde 33’ü bizde.” Kaynak (AA)