Temiz enerjiye geçişte elektrifikasyon önemli bir faktör. Elektriğin temiz enerjiden elde edilmesinde ise en güçlü oyuncu rüzgar enerjisi olarak görülüyor. Rüzgar enerjisinin 2025’ten sonra Avrupa’nın en büyük elektrik kaynağı haline geleceğini belirten Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın’a göre, sıfır karbon hedefleri için Türkiye’nin de rüzgara yatırımını sistematik şekilde artırması gerekiyor.
Küresel bir enerji dönüşümü günden güne daha da önem ve hız kazanıyor. Bu değişim sadece fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişi değil, beraberinde temiz enerjiden elde edilen gücü de doğru şekilde kullanmayı içinde barındırıyor. ETIPWind ve WindEurope tarafından yayınlanan bir rapora göre elektrifikasyon, Avrupa ekonomisini karbondan arındırmanın en uygun maliyetli yolu. Bu sürecin öncülüğünü rüzgar enerjisinin yapacağını dile getiren Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, evlerden ulaşıma, üretimden tüm endüstri kollarına kadar yapılacak doğru atılımlarla Avrupa’daki elektrik üretiminin yarısının 2050’ye kadar rüzgar enerjisi tarafından karşılanacağını belirtiyor.
Rüzgar Enerjisi En Büyük Elektrik Kaynağı Olma Yolunda
Avrupa Komisyonu’nun senaryoları, rüzgar enerjisinin 2025’ten sonra Avrupa’nın en büyük elektrik kaynağı haline geldiğini ve 2050 yılına kadar Avrupa’nın elektrik sisteminin %50’sini oluşturduğunu öngörüyor. Bununla birlikte Avrupa’daki elektrik talebinin 2050 yılına kadar 6.800 TWh’ye çıkacağı tahmin ediliyor. Bütün bu gelişmelerin rüzgar enerjisinde büyük genişlemelere yol açacağını belirten Ali Aydın, geleceğin enerji sisteminin merkezinde olacak olan rüzgar enerjisinin halihazırda en uygun maliyetli enerji üretim kaynağı olduğunu aktarıyor. Avrupa’nın karbonsuzlaşma hedeflerinde rüzgar enerjisine bağlı elektrifikasyon gücünün bu atılımlarla birlikte daha da artacağına dikkat çeken Aydın, Türkiye’nin rüzgar enerjisi alanında daha ileri teknoloji geliştirmeleri ve daha iyi izin prosedürleri uygulaması gerektiğini, bu sistemli ilerleyişle de rüzgar enerjisini 1 numaralı elektrik kaynağı haline getirebileceğimizi dile getiriyor.
Rüzgara Dayalı Elektrifikasyon, Karbondan Arınmanın Yolu
Karbon emisyon oranını 2030’a kadar %55 oranında azaltmayı kabul eden AB’nin geleceğe yönelik adımlarının ilk sırasında, rüzgar enerjisine yönelik yatırımları artırmak bulunuyor. Bunun yanı sıra Avrupa Komisyonu’nun analizi de elektrifikasyonun, enerji sektörü karbon emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra indirmenin en uygun maliyetli ve enerji açısından verimli yolu olduğunu raporluyor. Burada ise öncülük edecek en büyük temiz enerji kaynağı olarak da rüzgar görülüyor. Rüzgar enerjisinin en ucuz elektrik üretim biçimleri arasında olduğuna dikkat çeken Ali Aydın, türbin teknolojisindeki iyileştirmeler ile bakım ve onarımlardaki kaliteli hizmet ve gelişmiş raporlamanın rüzgar enerjisinin üretim çıktılarını daha da ucuz hale getireceğini belirtiyor. Bu nedenlerle rüzgara dayalı elektrifikasyonun daha önemli hale geldiğini aktaran Aydın’a göre, rüzgar enerjisi Avrupa ve Türkiye ekonomisini ivmelendirebilecek en büyük enerji gücü.