Site icon 35 İzmir Haberleri

YAZ İSHALİ TEHLİKELİ OLABİLİR!

YAZ İSHALİ TEHLİKELİ OLABİLİR!

YAZ İSHALİ TEHLİKELİ OLABİLİR!

Sıcakta bozulan gıdalar, kirli suların içilmesi ve bu sularla yıkanmış meyve ile sebzelerin tüketilmesi, mikroplu havuz ile deniz suyunun yutulması… Yaz aylarında en sık bu etkenlerin yol açtığı ishaller bugünlerde kış aylarına göre 3 kat daha fazla yaşanıyor! Acıbadem International Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, yaz aylarında gelişen ishallerinin kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu hastalık yaşam kalitesini bozmasının yanı sıra tedavide geç kalındığında özellikle küçük çocuklarda, kronik hastalığı olanlarda ve ileri yaştaki kişilerde can kaybına bile neden olabiliyor” uyarısında bulunuyor. İshalde gelişen en büyük sorunun vücuttaki sıvı ve elektrolit kaybı olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, “Kaybedilen sıvının hızlıca yerine konulması gerekiyor, aksi halde sıvı kaybıyla birlikte elektrolit, yani tuz dengesi kaybı oluyor. Bunun sonucunda hayatı tehdit eden kalp ritmi bozulması ve kan basıncının düşmesi gibi sorunlar oluşabiliyor. Dolayısıyla ishal geliştiğinde bol bol sıvı tüketilmesi yaşamsal öneme sahip.” diyor.

En sık bozulan besinler neden oluyor! 

Sıcak havalarda besinler çok daha çabuk bozuluyor. Bu besinlerin başında da et, tavuk ve balık gibi daha çok özen gerektiren besinler geliyor. Dışarıda yediğimiz bu tür besinler tezgahta birkaç saat beklediğinde, sıcak havanın etkisiyle hızlıca bozulabiliyor. Enfeksiyona neden olan mikroplar da bozulan besinlerde hızla üreyerek ishale neden olabiliyor. Sağlık ve hijyen koşullarına yeteri kadar dikkat etmemek de ishalin bir başka önemli etkenlerinden.  Örneğin yemeği hazırlayan veya servis eden kişinin elleri temiz değilse ve kendisinin bir hastalığı varsa, mikroplar hızlıca besinlere bulaşabiliyor. Yine kirli su tüketimi ve bu sularla yıkanmış olan meyve-sebzelerin tüketimi de yaz aylarında ishale yol açan diğer faktörleri oluşturuyor. Bunların yanı sıra havuz ve denizlerde yutulan mikroplu sular da ishal yapabiliyor.

Kıvrandıran karın ağrısı gelişebiliyor! 

Günde en az 3 kez sulu dışkı yapılması ‘ishal’ olarak tanımlanıyor. Genellikle aniden başlayan ishal vücutta su ile potasyum, sodyum ve karbonat gibi elektrolitlerin vücuttan hızla kaybolmalarına yol açabiliyor. Bunun sonucunda vücut susuz kalabiliyor ve elektrolit dengesizliği gelişebiliyor. Kıvrandıracak boyutlara ulaşabilen karın ağrısı ve karında huzursuzluk hissiyle birlikte tuvalete çıkma ihtiyacı, bağırsaklarda kıpırtı hissi ile halsizlik, ishalin tipik belirtilerinden. Vücuttaki sıvı kaybına bağlı olarak susama hissi, ağız kuruluğu ve çarpıntı gibi sorunlar da gelişebiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, kusma, ateş,  uyku hali ile bilinç bulanıklığının da ishalin ciddi belirtilerini oluşturduğunu belirterek, “Bu şikayetler geliştiğinde sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemli.” diyor.

Çocuklarda gözyaşı azalmasına dikkat! 

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, ishal geliştiğinde çocuklarda özellikle gözyaşı azalmasına da dikkat etmek gerektiği uyarısında bulunarak, “Çocuğun ağlamamasını iyi bir şey sanıyoruz ama tam aksine bu durum ciddi sıvı kaybına işaret edebiliyor. Yine sıvı kaybına bağlı olarak çocuklarda özellikle dilin kuruması ve cildin büzüşmesi gibi belirtiler oluşabiliyor. İshal devam ederse önce ateş, ardından kilo kaybına kadar gidecek olan ciddi belirtiler de görülebiliyor ki bu durum serum takılmasını gerektiriyor” bilgisini veriyor.

Sıvı desteği çok önemli! 

İshalin en önemli tedavisi, kaybedilen sıvının yerine konulması oluyor. Tedavi sürecinde hastanın bolca sıvı alması yaşamsal öneme sahip. Suyun yanı sıra içerdikleri vitamin ve mineraller sayesinde maden suları ile tuzlu ayranlar da çok fayda sağlayabiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, ishal sebebi eğer mikrobikse, yani bakteri veya virüs kaynaklı ise bu faktörlere uygun tedaviye başlandığını belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Öncelikle hastanın genel durumu değerlendirilerek serum ya da antibiyotik ihtiyacı olup olmadığı tespit ediliyor. Bakteriyel ishallerde özellikle antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Hastanın istirahat etmesi ve hekiminin önerdiği antibiyotik ile destek ilaçlarını düzenli olarak kullanması tedavide büyük önem taşıyor. Son yıllarda hayatımıza giren probiyotikler de düzenli alındığında ishallerin kalıcı olmaması ve hastanın hızlı toparlanması konusunda önemli destekleyici tedavileri oluşturuyor.”

İshale karşı önleminizi alın! 

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Çıkım, yaz aylarında ishalden korunmak için beslenmemize mümkün olduğu kadar dikkat etmemiz gerektiğini belirterek, almamız gereken önlemleri şöyle sıralıyor:

Exit mobile version